Hediye seçmek bazen en zor kararlardan biri olabilir. Sevdiklerinize verdiğiniz hediye yalnızca güzel değil, aynı zamanda anlamlı olmalı. Onlara gerçekten dokunmalı, özel hissettirmeli ve ihtiyaç duyduklarında yanlarında olduğunuzu hatırlatmalı.

İşte benim yolculuğum tam da bu düşünceyle başladı. Yakın arkadaşlarım doğum yaptığında, onların bu özel ve hassas dönemlerinde en anlamlı hediyeyi vermek istedim. İçten gelen bir “Yanındayım” demenin en güzel yolunu ararken, tam anlamıyla duyguları taşıyan ve ihtiyaçlarına hitap eden bir hediye bulamadım.

Böylece Wellbox doğdu.

Kurumsal hayattaki yıllarım, insanların hediye seçimlerindeki beklentilerini anlamamı sağladı. İnsanlar ne isterdi? Onları gerçekten mutlu edecek ve hayatlarını kolaylaştıracak küçük dokunuşlar nelerdi? Bu sorular zihnimde sürekli dolaşıyordu.

Tasarım ve estetiğe olan ilgim bu sürecin önemli bir parçası oldu. Çocukluğumdan beri renklere, formlara ve detaylara karşı büyük bir duyarlılığım vardı. Ailemde bir resim öğretmeni ve bir iç mimar olması, sanata bakış açımı derinleştirdi. Visual design eğitimi almam ise bu ilgiyi profesyonel bir seviyeye taşıdı.

Wellbox Design, sadece güzel görünen değil, anlam taşıyan ve sevdiklerinize gerçekten dokunan hediyeler yaratma fikriyle doğdu. Bir çiçeğin yerine geçebilecek, içi özenle seçilmiş ürünlerle dolu bu kutular, sadece bir hediye değil; sevginin, özenin ve yanında olduğunun güçlü bir simgesi.

Çünkü en değerli hediye, sevildiğini ve önemsendiğini hissettirmektir.